19 Eylül 2011 Pazartesi

MAKAM ODASINDAN GÖRÜNEN KARŞIYAKA




Bir şarkı vardır, bilenler bilir; “Sana bir tepeden baktım aziz İstanbul” diye başlar.
Aynı şekilde bir tepeden baktık İzmir’in kalbi sayılan Karşıyaka’ya. Başkan anlattı,
biz de manzaraya baka baka dinledik. “Tepemiz bu, projelerimiz bunlar, kısa zamanda
tamamlanacak” Hak vermemek elde değil. Başkanın görevdeki ikinci dönemi ve
daha tamamlanacak projeler var-mışşş… Sorduğumuz tüm sorular sırayla ve itinayla
geçiştiriliyor… Dedik ki iddialar, şikayetler var böyle böyle… Dev projelerim var diyor,
bunlarla vakit harcayamam… Projeler tepeden dev görünüyor gerçekten ama aşağı inince
nokta kadar kalıyor başknım ve Karşıyaka tepeden bakıldığında görüldüğü kadar süt liman da
değil…

Sorularımıza devam ediyoruz geçiştirileceğini bile bile…Başkanım otopark…Benim
sorumluluğumda değil…Başkanım Kültür ve Kongre Merkezi olacaktı Karşıyaka…
Yasalarda sıkıntılar var…Başkanım Turizm…Yatırımcı yok…Yok oğlu yok…Hatta o
kadar yok ki yıllardır Göztepe’yle ne mücadeleler yaşanmış spor kulübünün bir stadyumu
bile yok…Doğrudur başkanım, senin inisiyatifinde olmayan şeyler de var.. Ama bir de
Karşıyaka’nın meşhur çarşısına iniyoruz. İşte burada inisiyatif dahilinde ve çözümünü
bekleyen onlarca sorun var… Bunun için de, başkanın makam odasından çıkıp halkın
arasına karışması ve halkın halini hatırını sorup, dertlerini dinlemesi gerekiyor…Çoğu
vatandaş başkanın yüzünü en son seçim zamanı görmüş…Dünyanın en güzel sahillerinden
birine sahibiz diyor Karşıyakalılar ve ekliyorlar. Bu güzel sahilde oturabileceğimiz bir
kafemiz yok. Çocuklarımızı götürebileceğimiz bir yerimiz yok..Hatta oynamaları için
parklara bile götüremiyoruz onları çünkü hayvan dışkıları çocuklarımızın sağlığını tehdit
ediyor…Muhtarlara soruyoruz bazıları çok dertli, üvey evlat muamelesi gördüklerini
söyleyenler var aralarında ve diyorlar ki; biz başka şehrin değil senin ilçenin muhtarıyız, bu
duyarsızlık niye?

Elçiye zeval olmaz başkanım ama halkın dertli..Halkın işsiz, sorunları var ve yıllardır bu
sorunlar çözülmemiş... İçlerinden bir tanesi diyor ki; “Bi kere korumalarını bırakıp çıksın
sokağa ve baksın gözlerimizin içine” Sanırım tam da bu işte! Biz davulun çalındığı yere indik,
kulağımızın zarı delindi, uzaktan duysak ses tabi ki hoş gelirdi… Biz Karne ekibi olarak cep
telefonunun halka 24 saat açık olduğu, halkım açken ben binaya yatırım yapamam diyen,
yüzölçümüne aldırmadan yetebildiği yere yetip, torununu yüzünü unutup halkını görmeyi
ihmal etmeyen, İzmir’i hak ettiği evrensel kent düzeyine taşımak için çalışan başkanlar da
tanıdık. Ama makam odasından gördüğü manzarayla yetinen ve gerisiyle ilgilenmeyen bir
başkanı ilk kez gördük…”Yaşamdan alacaklı son yüz gülene kadar çalışacağız” sözü sana
ait başkanım, hatırlatırım. Oysa ben gülen yüzler göremedim Karşıyaka’da… Başkanın
bu gaflet uykusundan bir an önce uyanması gerekiyor… Kendisinden Karşıyakalılar adına
Karşıyaka’ya yakışır bir hizmet bekliyorum… Başkan ne yazık ki bu dönem benim gözümde
sınıfta kaldı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder